Lohusa Sendromu Dediğin
Hamileyken ben de önerilen yerli yabancı envayi çeşit kitabın bir çoğunu okudum. Ne Ayşe Öner kaldı ne Tracy Hogg. Kimini altını çize çize okudum, kimini sayfa atlayarak. Kimi tam bana göreydi kimi hiç değil. Hepsini okurken aynı şeyi yaptım ben. Lohusa depresyonu (postpartum) ile ilgili kısmı atladım. Atladım ya, bildiğin okumadım.
Neden okuyacaktım ki. Sonuçta 9 aydır heyecanla beklediğim meleğim kollarımda olacaktı. Ben de kırmızı kurdelemi takıp, o yatağında (hahahaahaha) uyurken onu seyredecektim. Zaten bir sürü yeni gecelik sabahlık almıştım. Bir de kokoş terliklerim vardı. Bir lohusa daha ne ister ki?( bu sorunun da cevabını buldum Sevgili Okuyucu; 1 huzur 2 hazır yemek 3 duş :) )
Depresyon mu? Ne ilgisi vardı?
Aynen tahmin ettiğiniz gibi oldu.İnci Tanem dünyaya geldi, hastanede geçirilen 2 harika günün ( keşke 1 hafta kalınsa :) ) ardından evimize geldik ve kısa süre sonra bu çocuğun gerçekten
bizim olduğunu anlamıştık :) Bende bir hüzünlü haller, sebepsiz ağlamalar, ay bir iç sıkılması. Neden neden neden? Cevap bulamadıkça daha çok bunalıyordum. Üstelik kimse bana böyle bahsetmemişti.
Herkes 'harikaaa bir duyguuuu, anlatılmaz yaşanır' demişti. Ama öyle olmamıştı işte. Neredeydi şimdi o kitaplar, ah keşke bir satır baksamıydım, herkeste böyle mi oluyordu acaba? Bence herkes kafaya takacak birşey buluyor o dönem. Ben de doğum şeklime takmıştım. Son anda zorunlu sezeryan olmuş olmam bende büyük bir hayal kırıklığı yaratmış, aklımdan çıkaramaz olmuştum. Bu böyle 15 gün sürdü ve azalarak bitti gitti. Herkesin senden dünyanın en mutlu insanı olmanı beklediği bir dönem senin bu hissiyatta olman kimseye anlatılır birşey değil gibi gelmişti bana. O yüzden de sevgili kocamın şaşkın bakışları arasında günlerce ağladım ve akan göz yaşlarımla depresyonumu da yolcu ettim.
Bir arkadaşım vardı benden 15 gün sonra doğum yapan. Hemen sarıldım telefona whats up tan yardırdım. Dedim o sormadan ben söyleyeyim, sebepsiz de ağlayacaksın, dünyanın sonu da geldi sanacaksın. Korkma normal! Bir lohusa ya bile umut verdiysem ne mutlu bana! :)
Demem o ki o depresyona giriliyor arkadaş! Bana iyi gelen şey bebeğimi alıp kendimi dışarı atmak oldu. Artık nerede boynu bükük bir lohusa görsem 2 kap yemek yapıp, bebesini alıp hadi git sen bir duşa gir diyorum. Siz de deyin. Bir de asla dememeniz gerekenler var! Onları da anlatacağım, asıl mühim olan onlar zaten :) Sevgiyle kalın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder