Elveda Emzik! (şuraya oldukça şaşkın ama mutlu bir anne çizelim)
İnci 5 yada 6 günlüktü emzik ile tanıştığında. Daha kızım doğmadan emzik verme konusunda kararlıydım. Okuduklarım ve araştırdıklarıma göre emziğin zararından çok yararının olduğuna karar verdim. Bu konu çok tartışılır :) Kimi çocuk doktoru tavsiye eder kimi asla der. İnci'nin doktoru emzik verebilirsiniz diyenlerdendi. Danıştığım, çok kıymetli bir pedi ortodontist(çocuk diş hekimi) de bir çocuğun dişlerini düzeltmek psikolojisini düzeltmekten çok daha kolaydır demişti. Öyle ki İnci emme iç güdüsü çok güçlü bir bebekti. Sadece 5 günlük emziği başlamasına rağmen çok şükür ki anne memesinden hiç uzaklaşmadı. Uzaklaşmadı uzaklaşmamasına ama peki bu işi ilerde nasıl bitirecektim. İlk zamanlar buna pek kafa yormadım açıkçası ama İnci 2 yaşına yaklaşmaya başlamıştı. Genelde sadece uyurken istediği emziği, emzirmeyi bırakmamla birlikte sürekli ağzında gezdirmeye başlamıştı. 2 yaş kontrolümüzde doktoru artık emzik işini yavaş yavaş bitirin dedi. Aslında pek kıymetli doktorumuz şöyle demişti; Eveeet artık İnci 2 yaşında. Bezi atalım, memeden keselim, emziği de bıraktıralım. Oldu! Demek istedim ama demedim tabi :) Bu 2 yaş ne menem bir şeymiş diye düşündüm. Sendromu bir yandan, çişi-kakası bir yandan. Daha memeden keseceğim. Emzik de biraz beklesin dedim ve bir önem sırası yaptım kendimce. Bir kere memeden kesmeden emziği bıraktırmak çok da akıllıca olmazdı. Günler günleri kovalı memeden kesildi, bezi attı derken bir tek emzik işimiz kalmıştı.
Önce bir kitap satın aldım; ''Aferin Loulou emziği bıraktın'.' Loulou'nun başından geçen günlük olaylarda emzik yüzünden yaşadığı zorluklar anlatılıyor ve Loulou kitabın sonunda emziğini küçük bir bebeğe hediye ediyor. Bu kitap gerçekten çok çok işime yaradı. Hiç abartmıyorum kitabı neredeyse her akşam okumak istedi ve en az 2 kere! Şuanda her sayfayı ezbere biliyorum :) Kitap bitince üzerine konuşuyorduk. İlk günler Loulou bıraksın ben her zaman emeceğim diyordu. Ben de bir gün emmeyi bırakacağız ama sen ne zaman istersen o zaman diye yanıtladım hep. Açıkçası pek olumlu bir tavırla karşılaşmadım.
Kitabın yanı sıra bir de ''Emzik Perisi'' hikayesi var. Emzik Perisi artık büyüyen emzik emmeyecek çocukların emziklerini alıp ağlayan küçük bebeklere hediye ediyor. Senaryo şu şekilde işliyor; Siz emzik perisinden çocuğunuza bahsediyorsunuz. Varlığından ve ne yaptığından haberdar oluyor. Sonra çocuk emziklerin bir kutuya koyuyor ve emzik perisi onları alıp yerine bir hediye bırakıyor. Ben bize de çağıralım mı?, ne zaman gelsin? diye sorular sordum hep ama hiç bir olumlu yanıtla karşılaşmadım :)
Şimdi buraya kadar okuduysanız hem kendi becerememiş hem de yazı yazmış diyebilirsiniz :) Ben de bu teknikleri okurken çok ütopik gelmişti. Bu çocuk aşkla emdiği emziğini neden kendi elleriyle kutuya koysun ki demiştim. Amaaa öyle olmadı. Bir akşam yine İnci Loulou'yu okumak istedi. Kitabı okuduk ve bitince ağzından emziği çıkartıp ''Anne bende artık emmeyeceğim, hadi bunu bir kutuya koyalım dedi.'' Bir kez daha böyle söylemiş ama 10 saniye sonra vazgeçmişti :) Bu yüzden hemen gaza gelmedim ama baktım yatağından kalktı kutu arıyor! Ben şok :) Hemen kendisine bir kutu tahsis ettim ve İnci'den beni tekrar şok edecek soru geldi. ''Anne bir emziğim daha vardı. O nerede? Onu da koyalım'' Ben neredeyse zil takıp oynayacağım :) Hemen 2. emziğini de verdim. Kutuya yerleştirdik. Kutuyu aldı ve ben kendim vereceğim emzik perisine dedi. Hoppalaaa :) Emzik perisinin biz uyurken geldiğine ikna ettim kendisini. O zaman bana Lego getirsin dedi :)
Ben hala şoktayım, biraz sonra olacakları merak ediyorum. Nasıl uyuyacak bu çocuk! Süt istedi,su istedi, çorapla uyuyacağım, çorapsız uyuyacağım, şarkı dinleyeceğim, ayıcığıma sarılacağım, Işıkta uyuyacağım vb! Bir ara marketten yeni emzik alalım dedi, kutudaki emziklerden ümidini tamamen kestiğini o an anladım :) Baktı ki artık evde yapmadığı aktivite, yiyip içmediği bir şey kalmadı içini çekti ve sessizce 2 damla göz yaşı aktı. Bu olgunluğu beni bitirdi o an. Minik kızım büyüyordu. Duygularıyla başa çıkabiliyor olması çok sevindirdi beni. Bir karar vermiş ve benim sadece ona yardım etmemi istiyordu. 27 aylık ömründe neredeyse hiç emziği olmadan uyumamıştı. Saat 01:00'de neyse ki uyudu. Ertesi gün 12:30, bir sonraki gün 12:00 derken artık emzik aklından tamamen çıktı. kendi karar vermiş olması ağlama krizlerinin önüne geçti diye düşünüyorum. Emzik bıraktırma maceramızda böylece mutlu sonla bitti. Bir kez daha anladım ki, çocuklar için yönlendirme çok önemli. Zorlamadan yol gösterdiğinde bunu başarıyorlar. Boş yere stres yapıp kendimi üzmüşüm nasıl olacak diye :) Biz başardık, bu yola baş koyanlara kolaylıklar diliyorum :)
Sevgiler,
Öykü
Sevgiler,
Öykü
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder