Meşhur Değnek
Bugün pazartesi. Eskiden gezmekten yorulduğum hafta sonunun ardından işe gitmek zor gelir, söylene söylene günü bitirirdim. Şimdi resmen depresyonda oluyorum.
İnci'yle dolu 2 günün ardından sabah o kapıyı çekip çıkmak bana çok zor geliyor artık. Hani hep işe başlayınca bebeğin psikolojisi bozulmasın,aman şöyle etkilenmesin, böyle ağlamasın diyoruz ya. Peki biz ne olacağız sevgili anneler? Bence ben kızımda daha çok etkilendim bu süreçten. Üstelik düşündüğümün tam aksine sanki! Daha küçükken kolaydı. Büyüdükçe bırakıp gitmek zorlaşıyor.
Bu sabah uyandı, döndü bana baktı, gülümsedi, boynuma sarılıp göğsüme yattı. Öyle kaldı bir süre sonra kafasını çevirip çevirip bana bakmaya, gülümsemeye başladı.Bakıp, sarılıp geri yattı :) O anı dondurmak istedim. Beynimde bir şey çıt etti, dedim ki gitme işe falan kalın işte böyle. Tabi ki hayaller, hayatlar :)
''Annelik tükürdüğü yalama sanatıdır.'' bir anne atasözü :) Asla yapmam dediğin herşeyi (en azından bir kısmını), başkasında kınadığın hareketleri sırasıyla yaptığın zamanlar bütünü sanki. Önemli olan kaliteli vakit geçirmek canım, akşama kadar yanında otursam ne olucak dediğim günler çok da uzak değil. Ben çalışma kararımın arkasında durmak istiyorum. Ama kendimi %100 ikna edemiyorum bazen. Diyorum benim de bir kızım var hayatta var olmayı, kendi ayakları üzerinde durmayı benden öğrenecek. Sonra bir sabah o pamuk eller dolanıyor ya boynuma kalbimi evde bırakıp geliyorum işe.
Anneliğimin ilk yılında öğrendiklerimden biri ; arada kalmak anneliğin şanından geliyor. O değnek var ya o değnek! Anladınız siz onu :)
Öykü
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder